Diyarbakır Güneş Enerjisi Sistemleri
Diyarbakır Güneş Enerjisi Sistemleri

Geçen bir 500 KW yatırımcı derneğimize (Yenilenebilir Enerji Tüketicileri Derneği, YETÜD’e) geldi ve 2 invertörünün yandığını belirterek invertör şirketinin bu hasarlarını karşılamadığını ifade etti. Adam (yatırımcı) ne yapmış? İnvertör ve modülü ayrı alıp dışarıdan birilerine montaj ettirmiş. Sorun burada değil. Projesinde 260 Watt panel varken üretici ile anlaşıp 285 Watt üretip 260 Watt etiketi bastırmış. Yani, 500 kWe için proje 572 kWp iken bu “akıllı yatırımcı” 627 kWp sistem kurmuş. Normal proje % 14,4 ile bizim “akıllı yatırımcımız” bunu % 34,4 çıkarmış. Sonuç; invertörler sorun yaşamış. Suçlu kim?..

Bunlar daha başlangıcı, 5 yıl bir geçsin sonra ben iddia ediyorum ki, çoğu santrallerde verimler birden ve aşırı şekilde düşecektir.

Bunlar aynanın “Teknik” tarafından bakılınca görülen pembe yalanlar. Gelelim mevzuat olayına:

Uzun zamandır kapasiteler açılmadı. Birkaç aydır yönetmelikte değişiklikler yapılacağı ve onun arkasında yeniden kapasite açılacağı konuşuluyor. Açıkçası, ben yapılacak değişikliklerden çok umutlu değilim. Tek pozitif olacak şeyin aylık mahsuplaşma olacağı kanaatindeyim. Yalnız, son duyumlardan sonra bu aylık mahsuplaşmanın da yeterli olacağını pek sanmıyorum…

Geçenlerde Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içinde kurulan güneş enerji santrallerinden elektriğin alınmaması ile ilgili madde yayımlandı, biliyorsunuz: 2 Şubat 2019 tarihinde yayınlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’’inin “Kurulamayacak Tesisler” başlık altında Madde 54 (9) “OSB tüzel kişiliği ve katılımcının kendi ihtiyacı için kurulan/kurulacaklar hariç olmak üzere, güneş ve rüzgârdan elektrik enerjisi üreten tesisler,kurulamaz.” ifadesi bulunuyor.

Bir OSB Elektrik Yöneticisi ile görüştüm. OSB Elektrik Yöneticisi, değişiklikler ile yayımlanacak Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmenliği (LÜY)’nde OSB’ler için ayrı parantez olmazsa bu LÜY kapsamında 5(ç) “Öz Tüketim” maddesi altına girdiği düşüncesinde. Bu durum, Organize Sanayi Bölgelerinde elektrik fiyatların fon ve vergiler dahil, KDV hariç kilovat saati 36 kuruş çıvarı iken bunun çatılara kurulumun önünde büyük bir sorun olacak gibi görünüyor…

Son günlerde OSB’de yapılan durum Enerji Kooperatifleri’nde de hayata geçirileceği de kulağıma geldi. Enerji Kooperatifleri için de fazla elektriğini satamayacak gibi bir durum söz konusu…

İki tarafa da bakarsam OSB dışındaki endüstriyel çatıların mahsuplaşma sonrası fazla üretilen elektriğin satılamaması korkusu ağır basmakta…

Şimdi buraya nasıl geldik? 2016, 2017 ve 2018 ballı yıllarında herkes bugünleri düşünmedi ve devletin sektörün yaptığı etik dışı işlemlerin önüne bir “Güneş Seddi” koyacağını beklemedi ve sektör oyuncuları kendilerini pembe yalanlarla kandırdılar.

Bu Güneş Seddi neden koyuldu? Bana göre şunlardan ötürü koyuldu:

1)Etik dışı “1 Ampül ile 1 MW” kurulumlardan dolayı. LÜY ‘ün esas amacı öztüketim içindi, fakat bizim insanlarımız bunu kötüye kullanarak yüzde 99’unu devlete satmak ile bu işe girişti. Projelerin çoğu da bana göre -bu iddiada bulunmaya devam ediyorum- çoğu hukuka aykırı. Hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum çünkü çoğu proje “usulsüz abonelik” ile yapılmıştır ve başvurularda beyan da “usulsüz abonelik” sayaç numaraları ile olmuştur.

Kamuya karşı yalan beyan suçtur ve TCK hükümleri altındadır. Burada Eneji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bana göre bir hata yapmıştır. EPDK, 29.06.2017 tarihli 7150 sayılı kurul kararı ile bir af niyetinde bir karar çıkarmıştır. Fakat burada kamuya karşı yalan beyandan dolayı TCK suçu işlenmektedir…

2)Gelelim OSB’lere , Kayseri OSB’nin kurduğu 50 MW üzerindeki GES ne kadar etiktir sormak lazım. Devletin böyle şeylerin yaşanmaması için 2 Şubat 2019 tarihindeki mevzuat değişikliğini yaptığını düşünmekteyim. Ayrıca Kayseri OSB 50 adet aboneliği nasıl buldu? Bu da başka bir soru…

3)Gelelim Enerji Kooperatifliği’ne. Burada yine önümüze Kayseri çıkıyor. Bildiğiniz gibi, Kayseri’de Mobilyacılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi tarafından 5 MW Güneş Enerjisi Santrali kuruldu. Burada nedense 4 Eylül 2018 tarihli Yeşil Gazete haberinde yer alan bilgilere göre; Mobilyacılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Müdürü Ercan Sarıkaya açıklamasında “Geçen Ağustos ayında toplam 706 megavatsaat (MWh) elektrik üretiminde bulunduk. Bu üretim takriben 8 bin konutun tüketimine denk geliyor. Üretimin 105 megavatsaatini (MWh) kendi bünyemizde tükettik. Yani takriben üretimimizin yüzde 15’ini kendimiz tüketiyor, geri kalanını satıyoruz.” diye ifade ediyor. Enerji Kooperatifi ne için kuruldu? LÜY kapsamında ağırlıklı öz tüketim için kurulmamış mıydı? Bu sözleri dikkate aldığımızda kooperatif ürettiği elektriğin yüzde 85’i satıyor. Peki, bu etik midir?..

Bu üç etik olmayan ve bazıları da “hukuka aykırı” olarak yapılmış işlemlerden sonra devletin bir “Güneş Seddi” kurması kaçınılmazdı. Yıllardır pembe yalanlar ile ayakta duran güneş enerjisi sektörü paydaşları karşılarına “Çin Seddi” gibi sert bir “Güneş Seddi” geleceğini düşünemedi. Bu zamana kadar sektör, kendi kurallarını kendisi yapmak istedi…

Ben 2013’ten beri yazılarımda bunları insanlara anlatmak istedim. Ve işte sonuç önümüzde!..

Sektörü kurtaracak tek bir çözüm var. Bu da bana göre “aylık mahsuplaşma” değil; Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanan “Yıllık Mahsuplaşma”. Fakat Türkiye’de her şey kötüye kullanıldığı için, burada da küçük bir sigorta koymak gerekiyor. Bu sigortanın “Yıllık Mahsuplaşma” dan kalan tüketim fazlası elektriğin satılamaz durumu olması gerektiği kanaatindeyim. Böyle bir uygulama gelirse endüstriyel çatıların önü tam olarak açılmış olur.

Neden “Aylık Mahsuplaşma” değil diyorum? Şundan dolayı:

Bazı fabrikalar mevsimlik çalışır. Bir taraf, Mayıs-Ekim arası aylık ortalama 4.000 kWh tüketim gerçekleştiriyor; öbür taraf ise aylar aylık 120.000 ile 150.000 kWh tüketiyor. Bu tür mevsimlik üretim yerlerinde “aylık mahsuplaşma” hiçbir şeye yarayamayacaktır.

Yazımın sonunu Ateş Uğurel Bey’in sosyal medyada paylaştığı bir yazı ile bitirmek istiyorum. Kendisinin bu görüşlerine ben de katılıyorum:

“2016-2018 yılları arasında Türkiye güneş enerjisi sektöründe istisna bir durum yaşandı. Müşteri 3 yıl boyunca satıcının peşinde koştu. Yani GES yatırımı yapacak yatırımcılar güneş paneli-invertör-kablo-konstruksiyon vs üreticileri ile EPC firmalarının kapısını çaldı sürekli.

2019 ve sonrasında artık iş tersine (normale) döndü. Güneş enerjisi sektöründe iş yapmak isteyenler tek tek müşterileri ziyaret ederek onları ikna etmek zorundalar, hem fiyatları hem de kaliteleri ile.

Bu 180 derecelik değişimin hala farkında olmayan şirketler/şahıslar var, onlar için aslında oyun da bitti. Öztüketim pazarının, ikili sözleşmelerin, global pazardaki yatırım imkanlarının ve yapılırsa mini YEKA’ların artık yeni kuralları ve yeni oyuncuları olacak.”

Bu yazı için link

Bir Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.